“Vecdin ilimde erimesi, ilmin vecd içinde kaybolmasından yeğdir.” Cüneyd-i Bağdadi

25.11.2011

YasaK ElmA

Napolyon bilir miydi ki; paranın hammaddesinin ağaç olduğunu?
Ya paranın üzerine bastıkları insanların bir zaman önce çocuk olduklarını?
Ya insanoğlunun hammaddesi neydi?
Adem; hiçlik, ölüm demekti..Yani  insanoğlu ölü doğmuştu ve bir hiçken her şeye sahip olmuştu..
Ona can veren Havva olmuştu, Havva; diriden yaratılmış olan demekti..
Adem ve Havva insan değillerdi; yaradılışın birer simgesiydiler..
Ve herkesin beynine kazınmış “yasak elma” günah değil, bilgi idi…
İnsanoğlunun doğaya ilk yabancılaşması “bilgi” ile başlar..
Çünkü bilgi, doğanın tılsımını bozmuştur, bilmek, inancın ve sezgilerin önüne geçmiştir..
Bereket duaları yerini meteorolojiye bırakır,mağara duvarlarına kazınmış zaman saymaca oyunları takvimlere dönüşür..
İnsanoğlu bir zamanlar Güneş’e tapıyorken, şimdi ultraviyole ışınlarından kaçar olmuştur..
Doğa fetişizmi yerini meta fetişizmine bıraktı..
Sanayi-leş-me ile birlikte makine-leş-me başladı ve insanoğlunun el emeği kelepçelendi..
İnsanoğlunun atalarına yaptığı en büyük haksızlık içgüdülerini ve sağduyusunu kaybetmesidir..
Ayakta kalmak için doğanın en yüce diyalektiği olan “barışarak savaşmak” ilkesi mağara duvarlarında resim olarak kaldı..
Peki, neydi barışarak savaşmak?
Doğanın, insanoğlundan üstün olduğunu kabul ederek, onun zorluklarına katlanmak ve evrenin dengesi uğruna savaşmaktı..
Yabancılaşmanın en büyük kaynağı; insanoğlunun genlerinde yatan doğruları yok saymasıdır..
Bilgelik, “bilgi” kökünden geliyor gibi görünebilir fakat asıl bilgelik tecrübe ve sezgiyle edinilir..
İnsanoğlu bilgelikten uzaklaşıp, kendisini bilginin kısır döngüsüne bırakır..
Hayal gücünü körelterek gerçeklerin peşinden koşar , hayatın paradoksu içerisinde boğulur..
Bir yanda zaman yanılsaması, diğer yanda ömür diye bildiğimiz yarış kulvarı..
Asırlar önce yabani dediğimiz insan modelleri bile yabancı insan modelinden daha asildi..
Çünkü onlara doğadan başkası hükmedemezdi..
Şimdi ise; hükmedilmek için gönüllü insancıklar olarak yaşıyoruz..
İnsanoğlu şimdilerde doğaya hükmettiğini sanıyor fakat doğa geriye saymaya başladı..
Bir gün; insanoğlu dizlerinin üzerine çökmüş, aciz bir halde kendi mezarını kazarken, doğa toprağını bile esirgeyecek üstümüzden…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder