Ayrı ayrı tadıyoruz yalnızlığı, acı-tatlı-ekşi
Aynı tadı paylaşıyoruz yalnızlıkla, acınası tatlı-ekşimiş-eskimiş
Yalnız olmayı öğretiyor aynalar, aynılığı, ayrılığı, ayrıksılığı
Yalnızlık bir kucak, bir benim, bir senin, bir cenin…
Örtüyor açıkta kalan ne varsa, hayat üşüdükçe serin…
Bir gurur kapanmıyor, çıplak, ayağında zincir, bir taş ucunda zincirin
Taş yerinde ağır, dilli-sağır…
Yalnızlık bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi büyür kalleşçesine…
Her bir ağaç, yalnızlığı gölgesi gibi arkasına alır, düşer cemreler, zincirler filiz verir
Filizler suya çizer harelerini, yağmur kader çizgisi yağdırır boş alınlara
Yalnızlık ölüm çizgisidir, tek ve düz çizilir,
O’nun avuçlarımıza kazıdığı ödünç bir “ödün” künyesidir…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder