“Vecdin ilimde erimesi, ilmin vecd içinde kaybolmasından yeğdir.” Cüneyd-i Bağdadi

Alfabe




Yunanistan’da konuşulan bir Hint-Avrupa dilidir. Klasik dönemin en önemli iki dili Yunanca ve Latince’dir. Yunanca, Latince’den daha eski bir dildir ve Latin edebiyatı çoğunlukla Yunan edebiyatına dayanır. Birçok ülkede, günümüzde artık konuşulmayan bu iki dili okullarda öğrenme olanağı vardır ve dilbilgisi kurallan bakımından birbirlerine benzerlik gösterdiklerinden Yunanca ve Latince çoğu zaman birlikte öğretilmektedir. Birçok bilgin çok eski tarihlerden kalma yazıtlara dayanarak, Yunanca’ mn sağdan sola doğru yazılan daha eski bir dilden geliştiği görüşündedir. Oysa günümüzde daha iyi bilinen, sonraki dönemlere ait Yunanca yazılar soldan sağa doğru yazılır. Latin alfabesinden farklı olan Yunan alfabesinde toplam 24 harf vardır. Eski Yunanca’da birçok lehçe vardı. Bunlardan, Atinalılar’ın konuştukları Attika Yu-nancası’nın arı Yunanca olduğu düşünülmektedir. Hızla yayılarak Akdeniz çevresindeki birçok bölgede konuşulmaya başlayan Yunanca, Makedonya Kralı Büyük İskender’in fetihlerinden sonra Anadolu ve Yakındoğu’ya kadar ulaştı. Sonraları, Roma İmparatorluğu döneminde Yunanca, tıpkı bugün birçok ülkede İngilizce ya da Fransızca’nın öğretilmesi gibi, aydınların öğrendikleri ikinci bir dil olarak kaldı. İS 5. yüzyılda barbar akınları sonucunda Roma İmparatorluğu’nun parçalanmasıyla Yunanca Avrupa’nın batısından 1.000 yıl kadar bir süre silinmekle birlikte, bugünkü İstanbul kentinde kurulu Bizans İmparatorluğu’nun resmi dili olarak devam etti. Osmanlıların 1453′te İstanbul’u fethinden sonra birçok Yunanlı bilgin batıya kaçarak Yunan kültürünü Avrupa’ya taşıdı. Böylece Avrupa’ da Rönesans’ın başlamasıyla, Eski Yunan uygarlığının değerlerinin yeniden keşfedilmesi önem kazandı. Gene de, bu dönemden sonra Avrupa’da Latince kadar rağbet görmeyen Yunanca, Yunanistan’da ve Akdeniz’in doğusunda kalan ülkelerde konuşulan bir dil olarak kaldı.

H indistan – Avrupa dillerinden birçoğu Yunan alfabesini model olarak alıp kendi öz alfabelerini yaratırlar. Aslında Yunan dili, Hıristiyanlaşmış olan tüm bölgelerde etkisini gösterir. MÖ III. yy’da Kıpti alfabesi ortaya çıkar. 31 harften oluşan bu alfabe, Mısır alfabesinden alınmış 6 göstergeyi içeren Yunan alfabesidir. Bu alfabe, Mısır ve Etiyopya Hıristiyanları olan Kıptilerin konuştukları Mısır dilini yazmaya yarar.
Sözlü ve yazılı Yunan kaynaklarından, Yunan alfabesinin ortaya çıkışına ilişkin bazı bilgiler sağlamak mümkündür. Herodotos’a göre fonetik alfabe Fenikeli Kadmos tarafından Yunanistan’a sokulmuştur. Herodotos, “Fenikeliler Helenlere bilim ve yazıyı naklettiler.”demiştir. Fakat bir diğer iddiaya göre Fenikeli Kadmos’un Yunanistan’a sadece 12 Fenike harfi soktuğu ve geri kalan harflerin Yunanlı Palméde’nin icat ettiğidir. Fenikelilerin kullandıkları en erken Yunan yazısı gibi sağdan sola doğru “sinistrorsum” yazılır. Yunanlıların Fenikelilerden öğrendikleri alfabe 22 harften oluşan kuzey Sami alfabesidir. Fenike harf isimlerinin Yunan alfabesindeki harf isimlerine çok benzemesi, alfabenin doğu kökenli olduğunun güçlü belirtileridir. Bu anlamda yapılan araştırmaların muhtemel kıtlığı gibi Fenike alfabesinden başka Anadolu’da kullanılan yazı sistemlerinin de etkisi olmuştur
Sözlü ve yazılı Yunan kaynaklarından, Yunan alfabesinin ortaya çıkışına ilişkin bazı bilgiler sağlamak mümkündür. Herodotos’a göre fonetik alfabe Fenikeli Kadmos tarafından Yunanistan’a sokulmuştur. Herodotos, “Fenikeliler Helenlere bilim ve yazıyı naklettiler.”demiştir. Fakat bir diğer iddiaya göre Fenikeli Kadmos’un Yunanistan’a sadece 12 Fenike harfi soktuğu ve geri kalan harflerin Yunanlı Palméde’nin icat ettiğidir. Fenikelilerin kullandıkları en erken Yunan yazısı gibi sağdan sola doğru “sinistrorsum” yazılır. Yunanlıların Fenikelilerden öğrendikleri alfabe 22 harften oluşan kuzey Sami alfabesidir. Fenike harf isimlerinin Yunan alfabesindeki harf isimlerine çok benzemesi, alfabenin doğu kökenli olduğunun güçlü belirtileridir. Bu anlamda yapılan araştırmaların muhtemel kıtlığı gibi Fenike alfabesinden başka Anadolu’da kullanılan yazı sistemlerinin de etkisi olmuştuR.
Harfler
Yunan Alfabesi yedisi sesli, onbeşi sessiz, ikisi ise birleşik yirmi dört modern harften oluşur:
Α Β Γ Δ Ε Ζ Η Θ Ι Κ Λ Μ Ν Ξ Ο Π Ρ Σ Τ Υ Φ Χ Ψ Ω
α β γ δ ε ζ η θ ι κ λ μ ν ξ ο π ρ σ/ς τ υ φ χ ψ ω
Α α alfa
Β β beta
Γ γ gamma
Δ δ delta
Ε ε epsilon
Ζ ζ zeta
Η η ita
Θ θ teta
Ι ι ıota
Κ κ kappa
Λ λ lambda
Μ μ mi
Ν ν ni
Ξ ξ xi
Ο ο omicron
Π π pi
Ρ ρ ro
Σ σ ς sigma
Τ τ taf
Υ υ upsilon
Φ φ fi
Χ χ chi
Ψ ψ psi
Ω ω omega
İŞLENİŞİ:
Yunanlılar Fenike alfabesini kendi dillerine uyarlayarak değiştirirler. Fenike alfabesinde fonetik değerleri kendi dillerine uyan ünsüz harfleri saklayıp diğer harfleri değiştirerek kullanmışlardır. Bu uyarlama çalışmaları sonucu devrimci bir yenilik ortaya çıkar : ünlü harflerin icadı. Yunanlılar, Fenike alfabesinde kullanmadıkları bazı ünsüz harflere ünlü harf değeri vererek kullanırlar. İşte, Alfa (A), Epsilon (E), Omikron (O) ve Upsilon (Y) harfleri bu şekilde doğar. “ İ ” sesini yazmak için de en sonunda İyota harfini yaratırlar. Fenike dilinde kullanılmayan bazı sesler için de değişikler yapmak gerekir. Örneğin, ünsüz harf grubu olan “ ps ” için Yunanlılar önce ΠΣ harflerini ve daha sonra Ψ harfini kullanırlar. İki Yunanlı dil bilimcisi, Bizanslı Alexandrin Aristophane ve Semendirekli Aristarque Yunan dilinin müzikselliğini yansıtmak amacıyla üç ayrı vurgu işaretini (sağa eğik, sola eğik ve ters v şeklinde çizgi) icat ederler.
YAZIT TÜRLERİ :
1) Yasalar, Dekretler DECRETA
2) Onur Yazıtları TİTULİ HONORARİİ
3) Adaklar DEDİCATİONES
4) Mezar Yazıtları TİTULİ SEPULCRALES
5) Kataloglar, Listeler KATALOGİ
6) Bina Yazıtları TİTULİ AGONİSTİCİ
7) Mil Taşları MİLİARİA
8) Agnostik, Sportif Yazıtlar TİTULİ AGONİSTİCİ
9) Sınır Yazıtları TERMİNİ
10) Sanatçı İmzaları SİGNATURE ARTİFİCUM
11) Büyü ve Lanetlemeler TABELLAE DEFİXİONUM
12) Mektuplar EPİSTULAE
Antik kaynaklar bize eski Yunan ve Romalıların bir takvim kullandıklarını ve bu takvimde her ayın 29 ve ya 30 gün sürdüğünü gösterir. Bu takvimdeki ay isimleri, doğa olayları ve ya tanrı ve imparator isimlerinden aldıkları görülür. Bu takvim sisteminin en belirgin özelliği, her bölge ya da kentin önemli bir olayı takvim başlangıcı yani Era olarak kabul edilmesidir. Antik dönemde Yunanlılar hiçbir zaman ortak bir Era kullanmamışlardır