Yarının dünüydü.
Ayakta kalmak için geç,
Uyumak için erkendi.
Dün-bugün hattında
Sıkışmış bir kelebeğin
Ötenazi hakkına,
Sürreal bir fırça darbesi
Talepteydi.
Pencere; gizlenmiş bir bisikleti
Perde yönünde ispiyonluyor,
Gözlerim; çırılçıplak bir kadını
Bolerosundan tanıyordu.
Dünyanın en güzel kadını
Salvador Dali için;
Anarşi & monarşi
Picasso için;
Yalnız & paramparçadır.
Kübist manifesto, bittabi
Picasso ve çetesi tarafından
Çıplaklığın da ötesinde
Uzuvsal parçaların
Deformasyonu kararıyla
Reform olarak ilan edildi.
Bacak: engel
Kollar: engel
İki yüz: feedback yansımaları
Kadın; sevilmeyeceğini kavradığı an beğenilmeye oynar.
Komplo: ya herrü ya merrü
Bubi tuzaktır; kadınlıktan açtığı bahsi, erkeklik üzerine handikaba yatırarak tek kale libido deplasmanında gurur skoruyla, sahanın gayri resmî gâlibi olacaktır.
Zihnim fevkalâde surround...
Bana nerde olduğumu hatırlatan tek şey; kelebek.
Ölmemeli, kozasını delip zaman yanılsamasında kaybolmalı.
Benim gibi, Joseph Maurice Ravel gibi.
Yay ve Koç →Ateş dansı bu; Boléro (1928)
"Bolero benim tek şaheserim ama ne yazık ki içinde hiç müzik yok" –Ravel-
Eser; bir temayı, 18 kere tekrar eder, Ravel’i rahatsız eden bu muydu?
Tekrar: İspanyolca sevişmek…
Alkışlarla, kıvılcım saçmak
Fâni cehennemi ayaklar altına alıp
Ateş dansını mitolojiye,
Kadın ve erkeği Eros’a
Emanet edip susmak
Hasta la Vista!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder